Ulu önder Atatürk, Cumhuriyet’i kurduktan sonra fabrikalarla, üretim tesisleriyle ülkeyi ayağa kaldırdı. AKP iktidarı ise 100. yılda 19 cezaevi açtı, 20 yeni cezaevi açmak için hazırlık var.
Deniz AYHAN
Türkiye’de 274 kapalı, 99 açık, 11 kadın kapalı, 8 kadın açık, 9 çocuk kapalı, 4 çocuk eğitim evi olmak üzere toplam 405 cezaevi var. Bu yıl 19 cezaevi açıldı. Adalet Bakanlığı 2024 bütçe teklifine göre gelecek yılın hedefi, 12 yeni cezaevi oldu. 2025 yılında da 8 cezaevi açılacak. 2024’teki yeni cezaevlerine 13 milyar 682 milyon 900 bin lira, 2025’te ise 19 milyar 20 milyon 461 bin lira ödenecek.
1 TUTUKLUYA 24 METREKARE
Hükümlü ve tutuklu başına cezaevlerinde düşen alan ise 2023’te 24.03 metrekare oldu. 2024’te bu sayının 24.79 metrekareye yükseltilmesi, 2025 ve 2026’da ise 25.24 metrekare olması planlanıyor. 2022 yılında denetimli serbestlikten işlem gören dosya sayısı 707 bin 280 olurken, 2023’te bu sayının 650 bine ulaşacağı öngörüldü. 2024 hedefi 700 bin, 2025 tahmini 720, 2026 tahmini ise 750 bin olarak belirtildi.
1 SAVCIYA BİN DOSYA
Bakanlığın 2024 bütçesindeki verilere göre 2023 yılında 100 bin kişiye düşen hakim sayısı 18.06, savcı sayısı 8.68 oldu. Ceza davalarının ortalama görülme süresi 248 gün, hukuk davalarının ortalama görülme süresi 236 gün, idari davaların ortalama görülme süresi de 198 gün olarak belirlendi. Hakim başına düşen dosya sayısı 835, savcı başına düşen dosya sayısı ise bin 508 oldu.
Bakanlık, 2024 yılı için 100 bin kişiye düşen hakim sayısını 19’a, savcı sayısını 9’a yükseltmeyi hedefledi. Ceza davaları ortalama 242 günde, hukuk davaları ortalama 227 günde, idari davalar ise 193 günde sonuçlanacak. 2024’te hakim başına düşen dosya sayısının 830’a düşürülmesi hedefleniyor. 2023 yılında bin 93 hakim atanırken, 2024’te 2 bin 105 hakim ataması daha yapılacak.
ATATÜRK DÖNEMİNDE 12 BANKA 46 FABRİKA AÇILDI
Atatürk Nazilli’deki fabrikada inceleme yaparken…
15 YILLIK KALKINMA HAMLESİ DÜNYAYA ÖRNEK OLDU
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuruluş yılları, savaşın ağır yıkımı ve büyük buhranlara rağmen ekonomi alanında heyecan verici, göz kamaştırıcı kalkınma hamlelerine sahne oldu. İşte o liste:
■ İş Bankası (1924)
■ Türkiye Tütüncüler Bankası (1924)
■ Sanayi Ve Maaddin Bankası (1925)
■ Emlak Ve Eytam Bankası (1926)
■ Esbank (1927)
■ Egebank (1928)
■ Merkez Bankası (1930)
■ Sümerbank (1933)
■ Halkbank (1933)
■ İller Bankası (1933)
■ Etibank (1935)
■ Denizbank (1937)
FABRİKA VE TESİSLER
■ Ankara Fişek Fabrikası (1924)
■ Gölcük Tersanesi (1924)
■ Şakir Zümre Fabrikası (1925)
■ Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
■ Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
■ Uşak Şeker Fabrikası(1926)
■ Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
■ Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
■ Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
■ Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1928)
■ Ankara Çimento Fabrikası (1928)
■ Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
■ İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
■ Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
■ Nuri Killigil Tabanca, Havan Ve Mühimmat Fabrikası (1930)
■ Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1931-Genişletildi)
■ Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
■ Turhal Şeker Fabrikaları (1934)
■ Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
■ Bakırköy Bez Fabrikası (1934)
■ Bursa Süt Fabrikası (1934)
■ İzmit Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1934 Temel Atma)
■ Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
■ Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
■ Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
■ Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
■ Ankara, Konya, Eskişehir Ve Sivas Buğday Siloları (1934)
■ Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1935-Tamamlandı)
■ Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel Atma)
■ Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel Atma)
■ Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma)
■ Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
■ Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
■ Ankara Çubuk Barajı (1936)
■ Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
■ Barut, Tüfek Ve Top Fabrikası (1936)
■ Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı Nud-36 Üretildi)
■ Malatya Sigara Fabrikası (1936)
■ Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
■ Malatya Bez Fabrikası (1937-Temel Atma)
■ İzmit Kağıt Ve Karton Fabrikası (1934-Temel Atma)
■ Karabük Demir Çelik (1937-Temel Atma)
■ Sivas Divriği Demir Ocakları (1938)
■ İzmir Klor Fabrikası (1938-Temel Atma)
■ Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma)
Atatürk a ouvert des usines, alors que ce gouvernement ouvre des prisons
Depuis la fondation de la République de Turquie par Mustafa Kemal Atatürk en 1923, la modernisation du pays a été l’une de ses priorités. Atatürk a mis l’accent sur le développement industriel et économique, et il a encouragé l’ouverture de nombreuses usines dans tout le pays. Son objectif était de rendre la Turquie moins dépendante des importations et de créer des emplois pour le peuple turc.
Atatürk a compris que l’industrialisation était essentielle pour assurer la prospérité et l’indépendance économique du pays. Ainsi, il a encouragé la création de nombreuses industries dans des secteurs clés tels que l’acier, le textile, la construction navale et l’exploitation minière. Ces usines ont joué un rôle important dans la modernisation de la Turquie et ont permis au pays de devenir une puissance économique régionale.
Cependant, le pays a connu des changements politiques et sociaux au fil des années. Le gouvernement actuel a adopté une approche différente de celle d’Atatürk en ce qui concerne l’ouverture de nouvelles infrastructures. Au lieu de favoriser le développement économique, ce gouvernement a choisi de construire de nouvelles prisons.
Cette décision a suscité de vives critiques, car certains estiment que le pays a besoin de plus d’usines et d’opportunités d’emploi plutôt que de prisons supplémentaires. La construction de prisons est perçue comme un signe de répression et de restriction des libertés individuelles, plutôt que de développement et de progrès.
Bien que la construction de nouvelles prisons puisse être justifiée par des raisons de sécurité nationale ou de surpopulation carcérale, certains pensent que le gouvernement devrait concentrer ses efforts sur le développement économique et social du pays. L’ouverture de nouvelles usines créerait des emplois, augmenterait les revenus et renforcerait l’indépendance économique du pays, ce qui serait bénéfique pour tous les citoyens.
En conclusion, alors qu’Atatürk avait ouvert de nombreuses usines pour promouvoir le développement économique de la Turquie, le gouvernement actuel a choisi de construire de nouvelles prisons. Cette décision a suscité des critiques, car certains estiment que le pays a besoin d’investissements dans des secteurs productifs et de la création d’emplois plutôt que d’infrastructures carcérales.
