fbpx

‘CHP muhafazakarlaştı biz umudu diriltmeliyiz’

Genel Başkan Adayı İlhan Cihaner SÖZCÜ’ye konuştu:. Cihaner, Kılıçdaroğlu’nun gelişiyle partinin milliyetçiliğe doğru saptığını dile getirdi. “CHP Türkiye’nin kilit taşıdır. Bu taştaki çürümeyi ortadan kaldırmamız lazım” dedi.

‘CHP muhafazakarlaştı biz umudu diriltmeliyiz’

CHP’nin 4-5 Kasım tarihlerinde yapılacak büyük kurultayında Genel Başkanlık için aday olan İlhan Cihaner, partinin çöküş halinde olduğunu ileri sürdü ve umudu yeniden diriltmek için yola çıktıklarını söyledi. SÖZCÜ’ye konuşan Cihaner şunları dile getirdi:

MUHAFAZAKARLAŞTIK: Partiyi bu hale getiren yapının ikiye ayrılıp yine partiyi yönetme arzusu var. Ankara Valisi Nevzat Tandoğan, ‘Memlekete komünizm gelecekse onu da biz getiririz’ diyordu. Bunlar da ‘Değişim yapılacaksa onu da biz yaparız’ diyor. Deniz Baykal’ın Anadolu solu olarak ortaya çıkan hareket, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle biraz daha muhafazakarlaşarak milliyetçiliğe doğru saptı. Bu lümpen bir siyaset tarzı. ‘Yine baharlar gelecekçiler’ ile ‘Her şey çok güzel olacakçılar’ arasındaki tartışmada siyaset yok.

HEPİNİZ ORADAYDINIZ: Partide AKP’nin politikalarının hiç birine engel olamamış bir yapı var. ‘Yetkiyi aldım istediğimi yaparım, laiklikle ilgili ters konum alırım, ittifak yaparım’ düşüncesi olmaz. Değişimcilere bakarsak bütün suç Kemal Kılıçdaroğlu’nun… Ama hepiniz oradaydınız… Bu sadece son seçim olayı değil. ‘Ben MYK’da itiraz ettim’ diyerek de çekilemezsiniz.

TASVİYE KAÇINILMAZ: Çöküş halindeyiz. Umudu yeniden diriltmeliyiz. Değişimciler ve genel merkezciler süreci çok sertleştirdiler. Sürecin sonrasında keskin bir tasfiye kaçınılmaz gibi görünüyor ya da partiyi besleyen ana damarların bir arada devam edememe riski var. CHP savunduğu değerler ve destekleyen kitleler açısından Türkiye’nin kilit taşıdır. Kilit taşını ortadan kaldırdığınızda Türkiye toplumsal çatışmalara çok daha açık bir hale gelir. Bunun için doğru bir CHP inşa edilmeli. Kilit taşındaki çürümeyi ortadan kaldırmamız lazım.  Umudu yeniden diriltmeliyiz ama bu kadrolarla olmaz.

BELEDİYE OLANAKLARI YARIŞTA

Cihaner, CHP’nin büyük kurultayı için bazı belediyelerin devreye girmesini şu ifadelerle eleştirdi: “Bir tarafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve yanında konumlananlar, vitrinde Özgür Özel’in olduğu değişimciler var. Öbür tarafta da genel merkez var. Belediyelerin güç ve olanakları yarışa dönüştü. Neredeyse tüm belediye başkanları delege oldu, listeleri onlar belirledi. Bu bile başlı başına bir sorun. Dar kadrocu siyaset anlayışı yerine, etik ve vicdani bir hareketle yeni bir siyaset tarzı benimsemeliyiz.”

Koltuğu kaybedince bir gün durmayacaklar

İlhnan Cihaner, CHP’deki durumla ilgili “Bu partide koltuklarını kaybedince bir gün bile durmayacak olanlar var” tespitinde bulundu. Genel Başkan adayı şu görüşleri savundu: “Parti içinde bir şey yapmak için değil bir şey olmak için bulunanların ayrışması gerekir. Ayrışma kanserli hücrelerden, partiye tebelleş olan AKP artıklarından, sağ siyasi partilerde tutunamayan ve kafalarındakini CHP’ye egemen kılmak isteyenlerle olmalı. Referandumda rejim değiştiğinde, yeni bir yönetim anlayışının hakim kılınması gerektiğini söylemiştik. Ama CHP’nin elitleri hiçbir şey olmamış ve sorumlulukları yokmuş gibi davrandılar. Bir hata olursa itiraz edersin ikincisi olunca gereğini yaparsın. Etkisiz, sonuç almayan siyasetin Türkiye için ne ifade ettiğinin farkında değiller.”

FETÖ KUMPASINA UĞRAMIŞTI

Eski cumhuriyet başsavcısı İlhan Cihaner, 1999’de Şırnak’ta JİTEM’e dava açan ilk savcı oldu. 2007’de Erzincan’da İsmailağa cemaati ile Fethullah Gülen hakkında soruşturma başlatınca, FETÖ kumpasıyla görevden alınıp, tutuklandı ama aklandı. CHP’den 2011’de Denizli, 2015’te İstanbul milletvekili seçildi. Cihaner, 4-5 Kasım’daki CHP kurultayı öncesi arkadaşımız Başak Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), son yıllarda daha muhafazakar bir çizgiye kaydığı ve umudu canlandırmak için çaba göstermek gerektiği hakkında bir makale yazmak istiyorsanız aşağıdaki gibi bir metin olabilir:

Son yıllarda Türkiye’nin en köklü siyasi partilerinden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), dönüşüm yaşamaya başladı. Parti, kuruluşundan bu yana laiklik, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi değerleri savunan bir çizgide ilerleyerek ülkenin önemli muhalefet güçlerinden biri haline gelmişti. Ancak son yıllarda CHP’nin tavrında bir değişim gözlemleniyor. Parti, daha muhafazakar bir dil kullanmaya başladı ve bu durum bazı kesimlerde endişe yaratmaya başladı.

CHP’nin muhafazakarlaşması, parti içinde ve dışında tartışmalara yol açtı. Muhafazakarlık, partiye yeni bir seçmen kitlesi kazandırma amacı güdülerek yapılan bir hamle olabilir. Bu durum, CHP’nin farklı kesimlerden oy alabilme konusunda daha etkili olmasına olanak sağlayabilir. Ancak bu tür bir değişimin, parti tabanında ve köklerinde rahatsızlık yarattığı da bir gerçek. Partinin esas değerlerinden uzaklaşması, bazı parti üyelerinde ve seçmenlerde umutsuzluğa neden oldu.

Öte yandan, CHP’nin muhafazakarlaşması, akılcı bir siyaset stratejisi olarak da değerlendirilebilir. Parti, toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına kendini yenilenmeye çalışıyor olabilir. Bu durum önemli bir parti olan CHP’nin devamlılığını sağlamak ve seçmen tabanını genişletmek için atılmış bir adım olarak yorumlanabilir. Buna rağmen, muhafazakarlaşmanın sınırlarını belirlemekte ve ideolojik değerlerinden taviz vermemekteki dengeyi korumak önemli bir görevdir.

Umudu canlandırmak için, CHP’nin kurumsal kimliğini ve tarihini hatırlatması gerekmektedir. Partinin kuruluş felsefesi olan laiklik, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi prensipleri vurgulaması gerekmektedir. Aynı zamanda, toplumun çeşitli kesimlerine yönelik politikalar üreterek geniş kitlelerin ilgisini çekebilir. Toplumsal sorunlara duyarlılık gösteren, halkın beklentilerini ve taleplerini dinleyen bir parti profilini benimsemek, umudu canlandırmak için önemli bir adım olacaktır.

Sonuç olarak, CHP’nin muhafazakarlaşması, parti içinde ve dışında tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Bu değişimin doğruyu bulma süreci olarak ele alınması ve parti tabanına umudu canlandırmak için adımlar atılması gerekmektedir. CHP, değerlerinden taviz vermeden, toplumsal sorunlara duyarlılık göstererek ve umut vaat eden politikalar üreterek kendisini yeniden tanımlayabilir ve toplumda umudu diriltebilir.

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu