fbpx

Miting yapacağınıza eski Türkiye’nin yaptığını yapın

AKP ve ortakları, İsrail’i kınamak için bu cumartesi günü miting yapacak. Ancak iktidara “Mitingi bırak, Demirel-Ecevit-Erbakan gibi yap” tepkisi geldi.

Miting yapacağınıza eski Türkiye’nin yaptığını yapın

İktidar, 28 Ekim Cumartesi günü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda “Büyük Filistin Mitingi”ne hazırlanıyor… Mitinge Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal da katılacak. Mitingte İsrail ve ABD kınanacak.

MİLLİ DURUŞ ÖRNEĞİ GÖSTERDİLER

Ancak vatandaşlar, Gazze’de yaşanan zulme karşı iktidarın miting yapması yerine icraat yapmasını bekliyor. İktidara “Mitingi bırak, Demirel-Ecevit-Erbakan gibi yap” tepkileri de geldi. Adana’daki İncirlik ve Malatya‘daki Kürecik üslerini kapatılıp, üslere Türk Bayrağı asılmasının da en güzel cevap olacağı belirtiliyor.

Yakın tarihimizde benzer bir kriz çıktığında ‘Milli duruş’ örneğini dönemin Başbakanları Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel ile Başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan göstermişti. Ecevit ve Erbakan CHP-MSP koalisyon hükümeti sırasında ABD’nin karşı çıkmasına rağmen Kıbrıs Harekatına karar vermiş ve soydaşlarımızı Rum zulmünden kurtarmıştı.

DEMİREL 21 ÜSSÜ KAPATTI

Başbakan Süleyman Demirel ise Kıbrıs Harekatı sonrası ABD’nin Türkiye’ye silah ambargosu uygulaması nedeniyle 1975 yılında Amerikan üs ve tesislerini kapattı. O dönemde Türkiye’deki 21 üs ve tesiste, 5 bin ABD askeri bulunuyordu. Demirel bu karar öncesi, dönemin ABD Başkanı Ford ile silah ambargosunun kaldırılmasını görüştü. Ambargonun TSK ve NATO’nun gücünü zaafa uğrattığını söyledi. Ancak ambargo kalkmadı. 25 Temmuz 1975’deki Bakanlar Kurulu Kararı ile de üs ve tesisler kapatıldı. Asker ve sivil personel sınır dışı edildi. İncirlik ise sadece NATO amaçlı kullanımla sınırlandırıldı. ABD daha sonra ambargoyu kaldırdı.

28 Ekim’de Filistin için özel miting

AKP İstanbul İl Başkanlığı, 7 Ekim’de Hamas’ın “Aksa Tufanı” operasyonuyla başlayan Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarını protesto etmek için günler sonra, tam da Cumhuriyet’in 100 yılı kutlamalarına denk gelecek şekilde 28 Ekim Cumartesi günü “Büyük Filistin Mitingi” gerçekleştirecek. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenecek etkinliğe Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’ın yanı sıra Cumhur İttifakı bileşenlerinin de katılması bekleniyor. Oysa Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Hüda-Par ve bazı sivil toplum örgütleri tepkisini ortaya koymuş, 15 Ekim’de Yenikapı’da miting düzenlemişti. Hakan KAYA/SÖZCÜ

Miting yapacağına eski Türkiye’nin yaptığını yapın hakkında Fransızca bir makale:

Dans cet article, nous discuterons de la pertinence de reprendre les pratiques de l’ancienne Turquie lors de manifestations. De nombreux pays dans le monde organisent des rassemblements publics pour exprimer leur mécontentement, leurs revendications ou leur soutien à diverses causes. Cependant, il est important de se demander si les méthodes utilisées par l’ancienne Turquie pour les manifestations sont toujours appropriées ou efficaces de nos jours.

L’ancienne Turquie était connue pour son approche autoritaire envers les manifestations. Les rassemblements de masse étaient souvent réprimés par la police ou l’armée, et les organisateurs risquaient d’être arrêtés ou emprisonnés. Bien qu’il puisse être tentant de revenir à ces méthodes en réponse à des problèmes sociaux ou politiques, il convient de noter que l’exercice pacifique du droit de manifester est un principe fondamental de la démocratie.

La répression violente des manifestations peut entraîner des conséquences négatives à la fois pour le gouvernement et pour les manifestants. Les images de brutalité policière diffusées dans les médias internationaux peuvent ternir la réputation du pays et nuire à ses relations avec d’autres nations. De plus, la répression sévère peut radicaliser les manifestants et conduire à une escalade de la violence, ce qui n’est souhaitable pour personne.

Au lieu de cela, il est préférable d’adopter des approches pacifiques et légales pour les manifestations. Dans de nombreux pays, la liberté de réunion pacifique est protégée par la loi et le gouvernement a la responsabilité de garantir la sécurité des participants. Organiser des rassemblements pacifiques, conformément à la loi, permet de transmettre un message clair au gouvernement sans recourir à la violence.

Il est également important pour les gouvernements de prendre en compte les préoccupations et les revendications des manifestants. Les manifestations sont souvent le résultat d’un sentiment de frustration et de mécontentement face à des problèmes sociaux, économiques ou politiques non résolus. Ignorer ces préoccupations ne fait que renforcer la colère publique et peut finir par créer une instabilité à long terme.

En conclusion, il n’est pas approprié de reprendre les pratiques de l’ancienne Turquie en matière de manifestations. Il est préférable de promouvoir des approches pacifiques et légales pour les rassemblements, afin de garantir la sécurité des participants tout en permettant l’expression d’idées et de revendications. Les gouvernements doivent également prendre en compte les préoccupations des manifestants et travailler à résoudre les problèmes sous-jacents qui ont conduit à ces manifestations. Cela contribuera à renforcer la confiance du public dans le gouvernement et à établir une société plus juste et plus stable.

Bir Cevap Yazın

Back to top button

BEY.AZ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin