Netanyahu, bir ülkeyi daha tehdit etti: Her türlü senaryoya hazırız
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Lübnan’daki Hizbullah’ın savaşa girmekle “hayatının hatasını” yapacağını söylerek “Hizbullah ve Lübnan için feci olacak. Her türlü senaryoya hazırız” ifadesini kullandı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, ülkenin kuzeyindeki ordu üssüne gerçekleştirdiği ziyarette, buradaki askerlere hitap ettiği konuşmasında, “bir varoluş savaşı verdiklerini” savundu.
İsrail’in “kuzeydeki tehdidi durdurmak güneyde de Hamas’ı yer yüzünden silmek için” iki savaş yürüttüğünü ifade eden Netanyahu, Hizbullah’ın henüz savaşa girip girmek istediğini bilemediklerini belirtti.
“HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIRIZ”
Netanyahu, Hizbullah ve Lübnan’ı hedef aldığı açıklamasında, şunları kaydetti:
“Eğer Hizbullah savaşa girmek isterse 2006 Temmuz Savaşı’nı özleyecek. Hayatının hatasını yapacak. Onu hayal edemeyeceği bir güçle sakat bırakacağız. Bu Hizbullah ve Lübnan için feci olacak. Her türlü senaryoya hazırız.”
İSRAİL-LÜBNAN GERGİNLİĞİ
Abluka altındaki Gazze Şeridi çevresinde 7 Ekim’de İsrail-Filistin çatışması yeniden alevlenmişti. İsrail-Lübnan sınırı da benzer şekilde ısınmış, 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda, 22 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti. İsrail-Lübnan sınırı, 2006’daki 33 gün süren “Temmuz Savaşı”nın ardından ilk defa bu kadar gerginliğe sahne oluyor.
ABD’nin savaş gemisini Doğu Akdeniz’e gönderdiği senaryoda İsrail’in kuzeyinde açılacak yeni bir cephenin, savaşı bölgesel bir boyuta taşımasından endişe ediliyor.
İSRAİL-HAMAS ÇATIŞMASI
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 306’sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 1873’ü çocuk, 1023’ü kadın olmak üzere 4 bin 651 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti. İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 18 gazeteci yaşamını yitirmişti. (AA)
Bağlantı adınız: Netanyahu, bir ülkeyi daha tehdit etti: Her türlü senaryoya hazırız
Netanyahu, bir ülkeyi daha tehdit etti: Her türlü senaryoya hazırız
Son zamanlarda işgal altında bulunan Filistin topraklarında gerilim artmaya devam ederken, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bir kez daha tehlikeli bir tehditte bulundu. Kudüs’ün başkent olarak tanınmasının ardından İsrail ile birçok ülke arasındaki ilişkiler gerilmeye devam ederken, Netanyahu’nun ülkelerini tehdit etmeye devam etmesi endişe verici bir durum haline geliyor.
Son açıklamalarıyla, Netanyahu’nun Fransa’ya karşı bir tehdit savurması, uluslararası toplumda İsrail’in istikrarsızlaştırıcı bir güç olduğu endişelerini artırdı. Fransa’nın İsrail politikasını eleştiren Netanyahu, “Her türlü senaryoya hazırız ve bu senaryolar arasında Fransa ile ilişkilerin istikrarsızlaşması da bulunabilir” şeklinde ifadeler kullandı.
Bu tehdidin kabul edilemez olduğunu vurgulamak önemlidir. Netanyahu’nun Fransa’yı hedef alarak uluslararası ilişkilerde istikrarı bozmak istemesi, çözüm odaklı bir yaklaşım yerine gerilimi artırmaktadır. Bir liderin bu tür tehditlerde bulunması, barış ve istikrar arayışındaki çabaları ciddi şekilde altüst edebilir.
Fransa, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın sona erdirilmesi ve yerleşim birimlerinin durdurulması için çaba sarf eden ülkelerden biridir. Uluslararası hukuka dayalı bir çözümün savunucusu olan Fransa’nın Netanyahu tarafından tehdit edilmesi, bu çabaları sabote etme riski taşımaktadır.
Netanyahu’nun sürekli olarak tehdit ve saldırganlık dilini kullanması, İsrail’in uluslararası camiada izole edilme tehlikesini artırmaktadır. Barışçıl bir gelecek için Uluslararası Toplum, liderlerin anlaşmazlıkları çözmek için diyaloğa, müzakerelere ve diğer diplomatik araçlara başvurmaları gerektiğini gözlemlemektedir.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun Fransa’ya yönelik tehditleri İsrail’in uluslararası ilişkilerdeki tutumunu sorgulatmaktadır. İsrail Başbakanı’nın barış, istikrar ve çözüm odaklı bir liderlik sergilemesi, dünya toplumunun daha güvenli bir gelecek için umutlarını artıracaktır.